Bektaşiliğe Giriş Töreni Nasıl Yapılır?

Bektaşiliğe girme bahsinde zamanla ve Bektaşi kollarına göre değişiklikler yapılmış, tarikatın son zamanlarında basit bir hale getirilmiştir. Tarikata girecek olan müride Can denirdi. Ona bir mürşit (rehber), bir sahip ve musahip tâyin edilirdi. Bir deneme devresi geçiren can, tarikata alınması uygun görülürse Pir evi dedikleri dergâhta esrarlı bir tören tertip edilirdi:

On iki bektaşi babası on iki postun üzerinde sessiz oturur, geniş sahne çerağ denilen ölgün, cılız bir ışıkla yarı karanlık bir halde bulundurulurdu. Rehber, can a bir tarikat abdesti aldırırdı. El, yüz, baş, ayak yıkanır, iki rekât namaz kılınır, can ölmüş gibi kefene bürünür, boynuna Tig-ı bend takılır, kurbanlık koyun gibi, Bektaşi babalarının bulunduğu yarı karanlık yere sokulurdu.

Talip, On İki imamı temsil eden on iki babanın huzuruna girince el göğüste, sağ ayağın başparmağı sol ayağın başparmağı üzerinde, her adımda bir selâm verip durarak Şeriat, Tarikat, Hakikat ve Marifet kapılarından girmiş olurdu.

Can mürşidin önüne getirilir, mürşit sağ elini ikrar verecek olan Can ın iki omuzu arasına koyar, bir ayet okurdu. Canın boynundaki «Tig-ı bend» i alıp kulağına «Girme, girme… dönme, dönme. Eline, beline, diline sağ ol, mürşidin Muhammed, rehberin Ali derdi. Kefen sökülür, can yeni hayata kavuşurdu. Sonra, mürşitten başlayarak, babaların üzerinde oturdukları postları, ellerini öperdi, kurban kesilir, tören sona ererdi.

Kaynak: Hayat Ansiklopedisi 1 Cilt Sayfa 529