Genel KültürMimari

Emeviler Dönemi Mimari Eserleri ve Özellikleri

Emeviler Dönemi Mimari Eserleri, Emeviler döneminde yapılan saraylar, camiler ve tarihi eserler nelerdir? Emevi dönemi mimarisini özellikleri.

İslâm sanatının oluşumunda, Emevi yapıtları önemli bir başlangıçtır. Özellikle dinsel mimarideki gelişmeler, daha sonraki aşamaların habercisi olmuştur.

Halife Velid döneminde (705 -.715) yapılan Şam’daki Ümeyye camisi, Halife Abdülmelik döneminde Kudüs’te yapılan Mescidi Aksa, Keyrevan’da (726) ve Kurtuba’da (786) yapılan ve bu kentlerin adını taşıyan camiler, başlıca Emevi yapıtlarıdır. Yapıların gerek dış bölümlerinde, gerekse iç süslemelerinde, Doğunun, özellikle de Mezopotamya’nın etkisi görülür. Ayrıca, süsleyici nişler, dilimli kemerler İran mimarisini anımsatır. Müslüman İspanya sanatı, Keyrevan ve Kurtuba süsleme üsluplarıyla doğmuştur.

Kudüs’te Ömer Camisi diye anılan Kubbetüs Sahra’nın mozaik çalışmalarında ve bakışımlı motiflerinde, hem yunan, hem de sasani sanatının etkileri vardır.

Bütün bu etkiler, Emevilerden kalma sivil mimari yapılarında, saray ve kasırlarda da saptanabilir. Saraylarda, duvarları süsleyen frekslerde adları yunanca ve arapça yazılmış kişiler dikkati çeker. En önemli saray olan Mşalta sarayının duvarları kabartmalarla süslüdür. Bu kabartmalarda yinelenen gül motifleri, Sasani özelliklerini yansıtır, hayvan görüntülerinde ise Orta Asya’dan esinlenilmiştir.

Emeviler Döneminin Önemli Eserler ve Özellikleri

Dört Halife Döneminden sonra halifelik Emevilere geçmiştir. İlk Emevi halifesi Muaviye’dir. Onun döneminde devletin başkenti Şam olmuştur. Emeviler Döneminde (661-750) İslam ülkesinin sınırları; doğuda Türkistan, kuzeyde Azerbaycan, batıda Akdeniz ve İspanya’ya kadar genişlemiştir. Emeviler, fethedilen toprakların eski kültürlerinden etkilenmiştir.

Emeviler Döneminde İslam mimarisinde önemli gelişmeler olmuş, mimarinin ilk anıtsal örnekleri ortaya çıkmıştır.

a. Dinî Mimari
Tunus, Şam, Kudüs gibi kentlerde yapılan Emevi camileri transept planlı yapılardır. Transept planda, yapının güney duvarına dikey uzanan sahınlar, paralel uzanan başka bir sahınla kesişir.

Mescidü’l Aksa Camisi (702): Halife Abdülmelik tarafından Kudüs’te yaptırılan bu cami, bir Bizans kilisesinin kalıntıları üzerindedir. Yapı, bazilikal planlıdır. Bazilikal planda, dikdörtgen biçimli yapının içi iki sıra sütunla üç sahına bölünmüştür. Ortadaki sahın daha yüksek ve geniştir. Yapının güney duvarına dik olarak uzanan 15 sahın, mihrap önünde paralel bir sahınla kesilmiş, mihrap önü kubbeyle örtülmüştür. Yapıda malzeme olarak kesme taş kullanılmıştır.

Şam Emeviye Camisi (706-714):Halife I. Velid tarafından Şam’da bir bazilikanın yerine yaptırılmıştır. Transept planlıdır. Bir sıra revaklı avlu, yapıyı üç yönden çevirir. Enlemesine yöneliş Şam olmuştur. Emeviler Döneminde (661-750) İslam ülkesinin sınırları; doğuda Türkistan, kuzeyde Azerbaycan, batıda Akdeniz ve İspanya’ya kadar genişlemiştir. Emeviler, fethedilen toprakların eski kültürlerinden etkilenmiştir.

Emeviler Döneminde İslam mimarisinde önemli gelişmeler olmuş, mimarinin ilk anıtsal örnekleri ortaya çıkmıştır.

a. Dinî Mimari

Tunus, Şam, Kudüs gibi kentlerde yapılan Emevi camileri transept planlı yapılardır. Transept planda, yapının güney duvarına dikey uzanan sahınlar, paralel uzanan başka bir sahınla kesişir.

Mescidü’l Aksa Camisi (702): Halife Abdülmelik tarafından Kudüs’te yaptırılan bu cami, bir Bizans kilisesinin kalıntıları üzerindedir. Yapı, bazilikal planlıdır. Bazilikal planda, dikdörtgen biçimli yapının içi iki sıra sütunla üç sahına bölünmüştür. Ortadaki sahın daha yüksek ve geniştir. Yapının güney duvarına dik olarak uzanan 15 sahın, mihrap önünde paralel bir sahınla kesilmiş, mihrap önü kubbeyle örtülmüştür. Yapıda malzeme olarak kesme taş kullanılmıştır.

Şam Emeviye Camisi (706-714): Halife I. Velid tarafından Şam’da bir bazilikanın yerine yaptırılmıştır. Transept planlıdır. Bir sıra revaklı avlu, yapıyı üç yönden çevirir. Enlemesine yöneliş gösteren çok destekli üç paralel sahınlı ibadet mekânı mihrap önünde dik bir sahınla kesilmiştir. Bu yapının benzer bir örneği Diyarbakır’daki Ulu Cami’dir.
Yapıda malzeme olarak kesme taş ve tuğla kullanılmıştır. Yapıda cenneti sembolize eden servi ağaçları, yapraklar, köşkler ve sarayları gösteren birçok mozaik bulunmaktadır. Mozaik, süsleme ya da figürlü yüzey dekorasyonu için yan yana renkli taş ya da cam parçaları ile yapılan resim tekniğidir.

Seyd-i Ukba Camisi: Kayrevan (Tunus)’da bulunan bu caminin yapımına 670 yılında başlanmış, 726 yılında bitirilmiştir. Transept planlı caminin iki sıra revakla çevrili bir avlusu vardır. Yapının güney duvarına dik 17 sahın ile bunları mihrap önünde kesen bir paralel sahın bulunmaktadır. Orta sahnın mihrap önü ve girişi kubbe ile örtülüdür. Camide malzeme olarak temelde taş, duvarlarda ise tuğla kullanılmıştır. Caminin mihrabında ve güney duvarında önemli süsleme ögeleri vardır. Süslemede mermer, çini ve altın kakma ile bitkisel bezemelere yer verilmiştir. Ayrıca kûfi (köşeli) yazılar, bitki motifleri ve geometrik desenler de göze çarpar.

Kubbetü’s Sahra Camisi (691): Halife Ab-dülmelik tarafından Kudüs’te kutsal bir kayanın üzerinde yaptırılmıştır. Bir hac merkezidir. Yapının planı, iç içe geçmiş iki sekizgenden oluşmuştur. İç sahnı çevreleyen dört ayak arasında üçer sütun vardır. Merkezdeki sekizgenin üzeri kubbe ile örtülüdür. Kubbe kasnağının içi çini mozaiklerle, yapının dışı mermer ve renkli taşlarla kaplıdır.

Çini mozaiklerde akantus ve asma yaprakları, üzüm salkımları ve kanatlı hayvanlar yer alır. 11. yüzyılda kubbe çökmüş, mozaikler dökülmüştür. Yapı, Kanuni Sultan Süleyman zamanında büyük bir onarım geçirmiştir.

b. Sivil Mimari

Emeviler Döneminden günümüze dinsel mimarinin yanında sivil mimari örnekleri de gelmiştir. Bunların en önemlileri saraylardır. Emevi halifelerinin yaşamları kentlerden çok çölde geçtiğinden mimari yapıların çoğu çöl sarayı olarak yapılmıştır.

Kuseyr Amra Sarayı (711-715):

Ürdün’de av ve hamam kasrı olarak yapılan saray, iki bölümden oluşur. Birinci bölüm üç sahınlı kabul salonu, ikinci bölüm ise tonoz örtülü hamam kısmıdır.

Sarayın duvarlarında, tonoz ve kemerlerde freskolar görülür. Ayrıca mermer kaplı zeminde de mozaikler vardır. Fresko ve mozaiklerin konuları av, banyo ve günlük yaşamla ilgili sahnelerdir.

Meşatta Sarayı (8. yüzyıl): Emevi halifelerinden II. Velid tarafından tamamlanan saray, Kudüs’ün doğusun-dadır. Saray, kulelerle desteklenen duvarlara sahiptir. Kare bir avlu etrafında sıralanmış mekânlardan oluşan sarayın tek bir kapısı vardır. Saraydaki mekânlar; şadırvanlı şeref avlusu, taht salonu ve mihrabıyla cami olduğu kabul edilen bir bölümdür.

Yapının son derece ilginç süslemeleri vardır. Bu yapıda bir yandan Helenistik izler taşıyan kabartmalar yer alırken, diğer yandan Sasani sanatının izlerini taşıyan üçgen ve gül motifleri vardır. Sarayın en önemli özelliği taş kabartmalarıdır. Cephe kaplamalarının batı bölümü tamamen figürlü, doğu kaplamaları ise asma dekorludur.

Kordoba Camisi (786): 1. Abdurrahman tarafından yaptırılan caminin ilk şekli dokuz sahınlı ve on iki kemer gözlü bir bölüm ile re-vaklı bir avludan oluşmaktadır. Düz çatı ile kapatılan sahınlar, güney duvarına diktir. Orta sahın diğerlerinden daha geniştir.

Yüzlerce sütunla ve iki katlı kemerlerle bir ormanı andıran caminin içi, kırmızı tuğla ve beyaz taşın birlikte kullanılmasıyla göz alıcı bir manzara sergilemektedir. İlk kez bir camide at nalı biçiminde kemer kullanılmıştır.
Camiye birçok ekleme yapılmıştır. Bu eklemelerin en güzeli II. Hakem’in yaptırdığı minberdir. Minber, işlenmiş küçük tahta panolarla ve fil dişinden kakmalarla süslenmiştir.

Elhamra Sarayı: İspanya’nın Granada kentinde 14. yüzyılda yapılmıştır. Sarayın yapımında malzeme olarak kireç, çakıllı kum ve balçıktan karılan kırmızı renkli bir kerpiç kullanılmıştır. Sarayın adı olan Elhamra, Arapça “kırmızı” anlamına gelmektedir. Saray üç bölümden oluşmaktadır: Hükümdarın davalara baktığı ve halkını kabul ettiği meşver bölümü, taht salonu ile birlikte resmî kabuller için kullanılan divan bölümü ve tamamen kadınlara ait olan harem bölümü.

Sarayın iç düzeni oldukça karmaşık olup sayısız koridoru ve avluları bulunmaktadır. Mermer malzemeden yapılan duvarları çok ince işlenmiştir. Bahçesindeki aslan heykelleri ile süslü Aslanlı Havuz çok ünlüdür (Resim 25).
Elhamra Sarayı, hem İspanya’daki İslam yapılarının hem de dünya sanat tarihinin en güzel yapılarından biri olarak kabul edilmektedir.