Güzel Konuşmanın Kuralları Nelerdir?

Konuşma neden önemlidir, Konuşmalarda nelere dikkat etmek gerekir, İyi bir konuşmacı hangi özelliklere sahip olmalıdır. Konuşmanın önemi hakkında bilgi, yazı.

Konuşma: Bireyin, dilinin sözcükleriyle düşüncesini anlatma. Görüşme, danışma anlamına müzakere; dinleyicilere bilim, sanat, edebiyat gibi bir konuda bilgi sunma, konferans karşılığı; eskiden kullanılan Arapça kökenli mükâleme yerine geçen bir sözcüktür.

İlkel insandan günümüz çağdaş insanına; mağara yaşamından uygarlığın bu aşamasına; tarih öncesi karanlığından bilimin bugünkü aydınlığına; Taş Döneminden Uzay Çağı’na kadar uzanan değişim sürecinde en büyük katkı toplumun iletişim aracı dilindir. Toplum ve birey için önemi büyük olan dil, iletişimi bireylere ve onun üyesi bulunduğu topluma genelde iki yönde uygular. Bunun birincisi konuşmadır.
Kişilerin, duygu, dilek, istek, yargı ve düşüncelerini yaşadığı toplumun diğer bireylerine, ölçülü yüz, el ve beden hareketlerini de ekleyerek, seslerle iletmesine konuşma denilir, öğretim kurumlarında bu sözcük sözlü anlatım deyimiyle karşılanmaktadır.

Toplumsal bir çevrede yaşayan birey, ihtiyaçlarını gidermek, duygu ve düşüncelerini başkalarıyla paylaşmak, bilgi kazanmak ve dengeli biçimde yaşayabilmek için toplumun diğer bireyleriyle iletişim kurmak zorundadır. Bu durum, hem bireyin toplum içinde diğer bireylerle anlaşmasını, hem de eğitim alanındaki öğrenmelerin gerçekleşmesini kolaylaştırır.

Toplum bireyleri birbirlerini anlarlarsa gelecekleri güvenli, yarınları aydın, günleri mutlu olur. Bu anlaşma onları tasada ve kıvançta birleştirir. Yaşadıkları toplumda kişilerin, duyduklarını gördüklerini, düşüncelerini, başkalarına tam, doğru ve amaca uygun olarak iletmeleri, ne kadar önemli ise, başkalarıyla anlaşma için de söylenenleri tam ve doğru olarak anlamak da o kadar önemlidir, öyle ki, çağımızdaki toplumsal yaşayış, demokratik düzen, başkalarını anlamak kadar, başkalarına anlatmayı da zorunlu kılar.

Geleceğini güven altına almak isteyen bir millet yarının güvencesi olan çocuklarına, gördüklerini, incelediklerini, yaşadıklarını, duyduklarını, okuduklarını, düşündüklerini, zihinlerinde canlandırdıklarını, doğru ve amaca uygun olarak anlatma yeteneğini kazandırmaktadır. Konuşmanın amacının kaynağı buradadır. Bireyin bir İhtiyacından doğan konuşmanın, yerine getirilmesi gereken dört temel öğesi vardır:
* Konuşma ereği: Düşünce.
* Konuşma ereğinin anlatımına yarayan araç: Dil.
* Dilin bildirimini sağlayan ses ve konuşma organları.
* Konuşmanın kimlere niçin yapılacağı: Dinleyici.

İnsan yaşamında konuşmanın önemi büyüktür. Kişinin başarısıyla doğru orantılıdır. Konuşma, yararlanmasını bilenlerin elinde etkin bir araçtır. Konuşmanın etkinliğini belirterek dilin önemini vurgulayan sözlere tanık olunmaktadır, örneğin; Demokritus’un sözcüğü “anıt” sayması; Sokrates’in konuşmanın; Konfüçyüs ve Ezop’un dilin önemini vurgulamaları; Yavuz Sultan Selim ‘in Çaldıran Savaşı öncesi başkaldıran yeniçerileri güçlü konuşmasıyla yatıştırması…Atatürk’ün dile gereken önemi vermesi gibi.

Konuşmanın yerinde ve zamanında olması, iyi bir anlam içermesi, vurgu, tonlama, durak ve ulamanın yerindeliği, kabaran öfkeleri dindirir, kökleşen kinleri kurutur, akılları başlara döndürür. Ata sözlerinde yararı öğütlenir; “Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır”, “Tatlı söz can azığı, acı söz baş kazığı”… gibi.

Konuşmanın bireye olan yararları inkar edilemez.
* Konuşma, yakın çevreyle olan ilişkileri düzenler. Anne, baba, kardeş yakınlaşmasını sağlar, ailesel bağları güçlendirir.
* Konuşma, toplum içindeki yeri belirler, arkadaş, dost ve komşuluk ilişkilerinde en büyük yardımcı olur.
* Konuşma, iş, uğraş ilişkilerinde, başarılı, sevilen, sayılan kişi olmayı sağlar.
* Konuşma, kişinin toplumdaki yerini belirler, daha da sağlamlaştırır, onu daha başarılı ve verimli kılar.
* Konuşma, etkin, doğru ve amaca uygun olmazsa kişiyi olumsuz yönde etkiler, onu başarısız, beceriksiz kılar.
* Konuşma, kişi için olumlu veya olumsuz yaşamsal bir değer taşır.
* Konuşma, ünlü şair Yunus’un dizelerinde öğütleşir, noktalanır, bir bakıma yasalaşır:
“Söz ola kese savaşı. Söz ola kestire başı Söz ola ağulu aşı. Bal ile yağ ede bir söz.”
Kişi için böylesine önemli olan konuşma hazırlıklı ve hazırlıksız olmak üzere iki biçimde yapılır.

Bunlardan hangisi olursa olsun iyi bir konuşma şu nitelik ve özellikleri içermelidir.
* Yıkıcı, kırıcı değil, yapıcı, kaynaştırıcı olmalıdır. Dinleyicilerin değer yargılarına, inançlarına, gelenek ve göreneklerine karşıt bir durum takınmamalıdır. Durum, karşı çıkmayı gerektirecekse, küçümsemeden, incitmeden, inandırıcı ve doyurucu bir yöntemle karşı çıkılmalıdır.
* Konuşmada yargıların sağlam, bilgilerin yeterli olması gerekir.
* Konuşmanın belli bir amacı olmalıdır:
Bir düşünceyi benimsetme,
Bir gerçeği öğretme veya anımsatma,
Bir bilgiyi aktarma,
Bir uyarma… gibi.
* Konuşma, ilginç ve değerli konuları kapsamalıdır.
* Konuşmada konu, konuşmacı, dinleyici ve zaman öğeleri iyi değerlendirilmelidir.
* Konuşmada;
Tanım ve açıklamalar, Nedenleri belirtme, Çözüm yolları gösterme… gibi aşamalar bulunmalıdır.
* Cümleler kısa, yalın, ara sıra devrik, ara sıra soru biçiminde olmalıdır.
* konuşmada sözcüklerin somut görüntü yaratan ve herkesçe bilinenler olmasına özen göstermelidir.
* Konuşmada konunun dışına çıkılmamalı, gereksiz ayrıntılara inilmemelidir.
* Konuşma, canlı, doğal, içten, doğru, inandırıcı, doyurucu ve güzel olmalıdır.

İlgili Makaleler