Genel KültürEdebiyat

İstiklal Marşının Açıklaması Anlamı Kısa Özet

İstiklal Marşının Anlamı, İncelemesi, Tahlili Kısa Özet

İstiklal Marşının Özelliği Nedir, İstiklal Marşının Şekil ve Tür Özellikleri Nelerdir, İstiklal Marşında Kullanılan Sözcüklerin Anlamı Nedir

Yurdumuzun her köşesinde, tören ve toplantılarda ilk iki dörtlüğünü içten bir zevk ve coşkunlukla okuduğumuz İstiklal Marşımız, Mehmet Akif ERSOY (1873-1936) tarafından yazılmıştır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 12 Mart 1921 tarihli oturumunda “Milli Marş” olarak kabul edilen ve manzumenin bestesi Osman Zeki ÜNGÖR’ündür.

“Bayrak” ve “Millî Marş”, her devlette, millî birliğin ilk sembolü (simgesi) olarak göze çarpar. Bunlar anlamlarını toplumca girişilmiş olaylardan almışlardır. Bizim milli marşımız olan İstiklâl Marşı da anlamı, özü bakımından bizi, Kurtuluş Savaşı’mızın çetin günlerine götürür; Cumhuriyet‘imizin kuruluşunda bağımsızlığa kavuşmamızda rol oynayan kahraman ordumuzun ve milletimizin yaşadığı coşkun duyguları dile getirir.

Marşın bütününde, “serhad, cerihâ, izmihlal, şühedâ, cüdâ gibi yabancı kelimeler vardır. Bunların dışındakiler Türkçeleşmiş veya Türkçe sözlerdir. Bu bakımdan marşta, yazıldığı yıllar düşünülürse, halkın anlayacağı bir dilin kullanıldığı görülür Ayrıca şair, marşın devamında çeşitli hitaplarla duygu ve düşüncelerine bir coşkunluk veriyor ki, bu milli marş için önemli bir özelliktir.

Şafak” kelimesi, Arapça ‘da “gün batarken göğe vuran kızıllık”, dilimizde ise çoğunlukla “tan ağarması” karşılığında kullanılır. “Yıldız” kelimesi de “her insanın gökte bir yıldızı vardır” inancı ile ilgilidir. “Yıldızın parlaması”, milletin kurtuluşunu ve mutluluğa ulaşacağını anlatır.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl” mısrasındaki “hilâl” kelimesi “bayrak” anlamında kullanılmıştır.
“Hilâl” ile “bayrak” arasında bir benzerlik yoktur; ancak bir ilgi vardır.

“Rûh-ı mücerred”, Farsça bir tamlamadır. Farsça tamlamaların anlamı sondan başa doğru kelimelerin karşılığı verilerek çözülür. “Mücerred”; yalın, soyut-çıplak karşılığıdır. Tamlama, “yalın ruh” anlamına gelir ve şehit na’şının sanki ruhlaşmış olduğunu belirtir (Bundan sonra karşılayacağınız Farsça tamlamaları bu kurala uyarak çözünüz).

İstiklal Marşının Şekil ve Tür Özellikleri

  • İstiklal Marşında dokuz dörtlük, bir beşlik vardır. Bütün dörtlükler ve beşlik, sonlarında ses benzerliği olan, ölçülü mısralarla (dizelerle) kurulmuştur.
  • Mısra sonlarında, aynı anlamlı ve ayrı yazılışı kelimelerdeki ses benzerliğine KAFİYE (uyak) denir. Birinci dörtlükte (Kıta’da): sancak, ocak, parlayacak, ancak: kafiyeli kelimelerdir.
  • Mısra sonlarında, aynı anlamlı kelimeler veya aynı ödevi gören ekler varsa KAFİYE bunlardan önceki kelimelerde aranır:
  • Dokuzuncu Kıta’daki taşım, yaşım, na’şım, başım kelimelerinde “ım” ekleri aynı ödevi gördüklerinden kafiye olmazlar. Bu kelimelerdeki kafiyeler “TAŞ, YAŞ, NA’Ş, BAŞ”tır.
  • Mısralardaki ÖLÇÜ de, ya her mısradaki hece sayısına, ya hecelerin uzun (kapalı), kısa (açık) oluşuna dayanır. Bunlardan birincisi HECE, ikincisi de ARUZ ölçüsünün esasıdır.
  • İstiklâl Marşı, aruz ölçüsüyle yazılmıştır.
  • Demek ki İstiklâl Marşı’nın hem ölçüsü, hem de kafiyesi vardır.
  • Böyle, ölçülü ve kafiyeli mısra kümeleriyle kurulan söz ve yazı şekline NAZIM denir.

İstiklal Marşının İmla ve Noktalama Özellikleri

  • “Celâl, helâl, istiklâl, âfâk, ilâhi, hilâl, izmihlal” kelimelerinde bazı harflerin üzerine O DÜZELTME (uzatma) işareti konulmuştur.
  • Bu işaret, bazen ilgili bulunduğu sesi uzatmaya, bazen daha önce gelen “l, g, k” seslerini ince okutmaya, bazen de hem ilgili bulunduğu sesi uzatmaya, hem de daha önceki sesi inceltmeye yarar.

İstiklal Marşında Kullanılan Sözcüklerin Anlamları

âfâk : Ufuklar. arş : Gök’ün en son (dokuzuncu) katı. cânân : Sevgili. Celâl : Kızgınlık, saygı duygusu uyandıran öfke. ceriha : Yara. cüda : Ayrı, ayrı düşmüş. ebedi, ebediyyen: Sonsuz geleceklerde, ezel : Başlangıcı olmayan geçmiş zaman, hilâl : Yeni ay; bayrağımızdaki ay.
İlâhi : Tanrım, istiklâl : Bağımsızlık, izmihlâl : yok olma. mâ’bet : Tapınak (burada) cami. nâ’ş : Saygı duyduğumuz. kişilerin cesedi, na’mahrem : Haram olan; yabancı serhâd : Sınır boyu. şehâdet : Şahitlik, tanıklık, şühedâ : Şehitler.
 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir