Kara Çarşaf Neden Giyilir? Neden Karşı Çıkıyorlar?
Müslüman kadınların Kuranı Kerim’de yer alan örtünme emri gereği sokağa çıkarken giydikleri, pelerin ve eteklik olmak üzere iki parçadan oluşan giysi.
Çarşaf giymek İslami açıdan bir zorunluluk değildir, zorunluluk olan şey kadının saçlarını ve vücudunun ayrıntılarını göstermeyecek şekilde giyinmesidir.
Çarşaf çok farklı renklerde ve değişik kumaşlardan yapılma olabilir. Günümüzde kimi İslam ülkelerinin kadınları iklime bağlı nedenlerle çarşafı örtünmek için daha elverişli ve rahat bulurken, kimi ülkelerde de estetik kaygılar ve yine iklim koşulları nedeniyle başörtüsü, manto ya da pardösü gibi giysiler tercih edilmektedir.
Çarşaf, kişilerin dinsel tercihlerini ve İslam’la kurdukları yoğun gönül ilişkisini açıkça ortaya koyan bir giysi olması nedeniyle, tarih boyunca İslam karşıtı bütün güçlerin en önemli nefret odağı olagelmiştir.
Ülkelerinde İslam inancının kökünü kazımaya çabalayan bir çok despot yönetici, iktidara gelir gelmez ilk olarak çarşafı hedef almıştır.
Sözgelimi, Müslümanların yıllardır büyük baskı altında yaşadıkları sömürgeleştirilmiş İslam ülkelerinden Tunus’ta, erkeklerin sakallı olarak, kadınların ise çarşaflarıyla başkent sınırları içine gezmeleri yasaktır. Bir başka Kuzey Afrika ülkesi olan Cezayir’de de benzer bir manzara gözlenmektedir.
Çarşaflı kadınlara pasaport, ehliyet ve nüfus cüzdanı gibi kimliklerin düzenlenmesinde zorluk çıkartan, onları temel eğitim kurumlarına, üniversitelere, hatta kültürel nitelikteki özel kurslara bile kabul etmeyen bunun gibi daha bir çok Doğu ve Batı ülkesi bulunmaktadır. Tüm bu çabaların ardında yatan temel neden ise kadın örtünmesinin hiç bir biçimde kamufle edilmeyecek nitelikte bir “inanca teslimiyet” göstergesi oluşudur. Bu ise kadını porno endüstrisinde demirbaş malzeme olarak kullanmaktan komprador kapitalizmin fabrikalarında ucuz işçi olarak çalıştırmaya kadar dek her yerde alabildiğine sömürmeye alışmış modernite için hiç de arzulanan bir durum değildir