Şems Kuyusu Efsanesi ( Konya İline Ait Efsaneler)
Konya’nın Efsaneleri Nelerdir Kısa Örnek. Şems Kuyusu Efsanesi, Konya ilimize ait olan Şems Kuyusu Efsanesi Nedir Neyi Anlatır? Şems Kuyusu hikayesi
Mevlâna Celâlettin-i Rumî’nin yakın arkadaşı, Tebrizli derviş Şemseddin’in türbesi, arkadaşınınki gibi, Konya’dadır. Bugün Karatay Lisesi olan eski Erkek Sanat Enstitüsü binasının arkasındaki bu türbenin hemen yakınında bir kör kuyu vardır. Suyu çoktan çekilen bu kuyudan, vaktiyle türbedar tarafından isteyenlere su verilirmiş. Benzerlerine Anadolu’nun başka yerlerinde, az da olsa, rastlanılan bir hikâyesi vardır bu kuyunun.
Hac zamanı Konya’dan yola çıkan iki hacı adayı Kâbe’ye varırlar, gerekli ziyaretleri yaptıktan sonra Zemzem Kuyusu’na giderler. Bu hacılardan biri kuyudan su alırken, elindeki baba yadigârı, kıymetli tası düşürüverir. Hacı üzülürse de elden bir şey gelmez. Tası çıkarmak mümkün olmaz. Hacı, başka bir tasla kuyudan suyu alır, gereğini yerine getirir.
Günlerden sonra Konyalı hacılar memleketlerine dönerler. Ziyaretçilerden vakit bulduğu bir gün, tasını kuyuya düşüren hacı Şems-i Tebrizî’nin türbesine gider. Hacı orada ne görsün, Zemzem. Kuyusuna düşürdüğü baba yadigârı tas türbedârın elinde. Türbedâra hiç bir şey söylemeden meselenin aslını öğrenmek isterler:
Türbedâr efendi, bu tası nereden aldınız acaba?
Türbenin bahçesinde bir kuyu vardır, oradan su ihtiyacımızı gideririz. Geçenlerde yine bir İhtiyaç için kuyuya su için gitmiştim. Kuyunun içinde bir şeyin parladığını gördüm. Bu, işte o tastır.
Hacının hayreti daha da artar, mesleyi türbedâra açar:
Bu benim tasımdır, Zemzem Kuyusu’ndan su alırken düşürmüştüm. Öyleyse bu kuyu ile Zemzem Kuyusu arasında bir münasebet olmalı.»
O günden sonra Konyalılar bu kuyudan tas tas su içmişler. Kuyu da herkes tarafından tanınmış, adına da, Şems-i Tebrizî’nin türbesi yanında olduğu için, Şems Kuyusu denilmiş.
Kaynak: Saim Sakaoğlu / 101 Anadolu Efsanesi