Anadolu Türk Sanatında Süsleme İlkeleri

Geleneksel Türk sanatı özünde bir süsleme sanatıdır. Geleneksel sanatlar, süslemenin kullanım alanına göre, mimariye bağlı olanlar ve küçük sanatlar olmak üzere iki ana gruba ayrılır.

Mimarî süsleme, yapıdaki yeri ya da seçilen teknik ve malzeme bakımından dönemden döneme farklılıklar gösterir. Ne var ki, süsleme her dönemde ölçülü kullanılmış, sadelik ve ağırbaşlılık Anadolu Türk sanatının en önemli özelliği olarak belirmiştir.

Anadolu Türk sanatında sonsuzluk, simetri ve figürsüzlük süslemenin ana ilkelerini oluşturur. Geometrik süslemeler, basit bordürler dışında tamamen sonsuzluk ilkesine dayanır. Geometrik süsleme dışında ise kıvrık ddalların ya da spirallerin oluşturduğu kompozisyonlarda da sonsuzluk ilkesi gözlenir. Saf dekoratif bezemede hemen hemen her zaman gözetilmiş olan simetri tek ya da birkaç eksene göre seçilmiştir. Figürsüzlük ilkesinin kaynağı ise İslam dininin Allah dışında hiçbir şeye ya da kişiye tapınma ölçüsüne varan aşırı saygı gösterilmesine kesinlikle karşı çıkılmasıdır. Bu nedenle de örneğin insan ve hayvan figürlerinin dinsel yapılar ya da dinsel konulu yazma eserlerde kullanılmasından kaçınılmıştır. Ne var ki, dinsel yapılar ve yazma eserler dışında figür, özellikle minyatür sanatı olarak Türk sanatının her döneminde kullanılmıştır.

Anadolu Türk sanatında kullanılan motif ve desenler figürlü, bitkisel, rumi-palmet-lotus, geometrik iç yazı olmak üzere beş grupta toplanabilir.

Figürlü bezeme özellikle Selçuklular’da görülür. Aslan ve kartal gibi bazı hayvan figürleri simge olarak kullanılmıştır. Oldukça sık rastlanan diğer hayvan figürleri ise ejder ve boğadır. Insan figürü ise Selçuklu sarayındaki çinilerde, Konya Kalesi’nin kabartmalarında ve 13-14 yy Konya, Akşehir çevresindeki kabartmalarda görülmektedir. Bunun dışında ise minyatür sanatında bütün dönemlerde insan figürü kullanılmıştır.

Bitkisel bezeme, biri çok sitilize çiçek ve ağaç motifleri, diğeri de natüralist üsluptaki bitki motifleri olmak üzere iki ana grupta toplanabilir. Erken dönemlerden başlayarak 16. yy ortalarına değin Türk sanatında görülen çok stilize çiçek ya da bitki motifleri kullanımı, bu tarihten sonra terkedilerek natüralist üsluplu bitki motifleri kullanımı 18.yy’ın sonralına değin sürmüş, bu tarihten sonra da yeniden ama öncekinden farklı stilizastyon dönemine girilmiştir.

Hatai üslûbu diye adlandırılan, doğadaki çiçeklerle benzerlikleri çok az olan stilize çiçek ya da ağaç motifli bu bezemelerde bazı çiçekler seçilebilmekte iseler de büün motiflerin bir çiçek adıyla anılması mümkün olmamaktadır. Bu üslup başta çini olmak üzere tezhip ve cilt sanatlarına sıkça kullanılır.

Natüralist üsluplu bitki motifleri arasında en sık kullanılan çiçek çeşitleri gül, lâle, sümbül ve karanfildir. Bu üslup en çok taş kabartmalarda duvar ya da pano resmi ve kitap süslemelerinde kullanılmıştır.

Rumi-palmet-lotus grubu bezemelerden ruminin zoomorf ya da bitkisel kökenli olduğu sanılmaktadır. Anadolu sanatının sevilen motiflerindendir. Bu grubun en eski motifi olan lotus, eski Mısır sanatının karakteristik motiflerinden biridir. Doğu sanatına Hellenistik akım yoluyla girmiş olduğu sanılan palmet motifinide, orta Asya sanatından etkiler görülür.

Türk bezeme sanatında çokça kullanılan bezeme türlerinden biri de İslam sanatının kendine özgü görünüşlerinden olan ve bu sanatın ya da etkilerinin kendini gösterdiği bütün çevrelerde yaygın olarak kullanılan geometrik bezemedir. Basit ve yıldızlı motifler olmak üzere iki grupta toplanırlar. Basit şekillerden en sık görüleni tek eksen üzerinde gelişen bordürlerdir. En az elemanlı bezeme tipleri ise iki kırık çizginin birbirini kesmesiyle oluşan basit zencirek motiflerdir. Bu motif Osmanlılar’da mimariden çok tezhip sanatında görülür. Türk sanatında oldukça sık kullanılan diğer bir motif, Türkçe’de “aşık yolu” diye de anılan “meande”dir. Basit geometrik motifler ayrıca kare, üçgen ve zikzaklardan oluşan çok sayıda farklı tiplerde de görülebilmektedir.

Geometrik bezemenin ikinci grubu olan yıldızlı motifler ise, ikiden fazla yönde birbirini kesen zikzakların üst üste çizilmesi ile elde edilir. Yıldızlı desenler arasında en sık kullanılanı sekiz kollu olanıdır. On ve oniki kollu yıldızlardan oluşan desenler de Türk sanatında bir hayli çoktur..

Güzel yazı sanatı, dünyanın bir çok bölgesinde görülmekle birlikte, bir sanat olarak en iyi gelişmesini Doğu ve özellikle İslam dünyasında göstermiştir. Güzel yazı, İslam dünyasında hat, saf dekorasyon ve bazen de soyut resim olarak gelişmiş ve başlı başına bir sanat dalına dönüşmüştür.

 

İlgili Makaleler