Arap Baba Efsanesi
Harput, Elazığ ilimizin hemen yanında tarihi bir bucağımızdır. Onun bir açıkhava müzesi olduğunu söylersek yanılmamış oluruz. Ovaya yayılan Elazığ iline tepeden bakan bu eski yerleşme merkezi tarihî zenginliğinin yanında efsane yönünden de zengindir. Saatler boyunca gezdiğiniz her eski eser için yeril halk, size bir şeyler söyleyebilir. Onlardan biri aşağıdadır:
Harput’u gezenlerin mutlaka ziyaret ettiği yerlerden biri Arap Baba’dır. Arap Baba kimdir, diye sorarsanız onlar da size kati bilgiler veremeyecektir. Anlattıklarına göre Arap Baba, devrinin sayılan ve sevilen kişilerinden biridir.
Yılların birinde Harput ve çevresinde büyük bir kuraklık olur. Buna bağlı olarak da kıtlık, açlık ve perişanlık birbirini takip eder. Halkın durumu hiç de iç açıcı değildir. Harputlu kadınlardan biri rüyasında Arap Baba’yı görür. Kadının inanışına göre, rüyasında gördüğü bu kişinin başını keser, kuru bir çay yatağına atarsa durum düzelecek ve yağmur yağacaktır.
Gördüğü rüyanın tesirinde kalan kadın Arap Baba’yı bulur ve başını kesip kuru bir çay yatağına atar. Bir müdet sonra yağmur yağmaya, bolluk gelmeye başlar.
Aynı kadın Arap Baba’yı bir defa daha rüyasında görür. Arap Baba’nın tehdit edici sesi şöyle demektedir:
Başımı getir, vücuduma ekle; yoksa ben yapacağımı bilirim.
Korkuya kapılan kadın, Arap Baba’nın başını attığı yerden alıp getirir ve istenilen yere kor. Böylece, belki de yeni bir felâketin önüne geçmiş olur.
Bazı değişik anlatmalara göre ise de fazla yağmurun meydana getirdiği hasar, Arap Baba’nın başının yerine konulması ile önlenmiş olur.
Kaynak: Saim Sakaoğlu / 101 Anadolu Efsanesi