Arkalık Nedir? Nerelerde Kullanılır? Tarihçesi
Arkalık nedir, nerelerde kullanılır, ne işe yarar? Arkalık çeşitleri ve tarihçesi hakkında bilgiler
1. Sandalye, koltuk vb. eşyada sırt dayanacak bölüm.
2. Hamalların yük taşırken sırtlarına astıkları destek, yastık.
3. Hasta yataklarında, hastanın oturma durumuna getirilmesini sağlayan düzenek.
Geleneksel giysi olarak Arkalık: iç gömlek üzerine giyilen, yakasız, önü açık, etekleri uzun bir tür gömlek, entari, skiden sakaların, üstleri ıslanmasın diye giydikleri meşin yelek.
Mobilyacılıkta Arkalık: Bir koltuk, iskemle vb.’nin az çok düşey durumda olan ve oturan kişinin sırtını yaslamasına yarayan arka kısmı.
Teknolojide Arkalık: Belirli bir iş için işçinin yaslanmasına yarayan destek.
Hamal arkalıklarında, meşinin üstüne, sırta özellikle omuzlara gelecek yere, eski kilim ya da koyun postu kaplanırdı. Omuzda kol geçirmek için iki sağlam kolan, alt köşede yükü bağlamak için bir kangal ip bulunurdu.
Geleneksel giysi Saka arkalıklarının omuzları geniş, boyu ceket uzunluğundaydı. Önü tamamen kavuştuğu halde iliği, düğmesi yoktu. Aynı tür yeleği gezici manavlar ve yangın sakaları da giyerdi. Yangın sakalarının arka ortasında Bayezit yangın kulesinin resmi olurdu.
Mısır, Yunanistan ve Roma’da iskemlelerin arkalığı yüksek, ajurlu veya oymalı, dolgusuz ve yastıklıydı. Ortaçağda üzerine seccade konulan sandalye arkalıklarının yüksekliği sosyal sınıflara ve rütbelere göre değişirdi. Bazen üst kısmı çardak biçiminde kıvrılır, üzerindeki süsler, mimari şekilleri andırırdı. XVI. yy. ın ikinci yarısında nispetleri çok küçültülen kollu sandalyelerin arkalıklarına, çivilerle tutturulan deri veya kumaştan yapılmış dolgular kondu. XVII. yy. da, çok yüksek olan arkalık dikdörtgen biçimini aldı, püsküllerle süslü kumaş veya kanaviçe işlemeleriyle kaplandı.
Louis XV devrinde insan vücudunun biçimine uyan, bazen sabit, bazen takma bir dolgusu vardı. Louis XVI devrinde geometrik bir biçim aldı; çoğu zaman yan taraflarında küçük sütunlar bulunurdu. Jacob’un sandalyelerinde arkalıklar ekin demetleri, lir ve balon şeklinde oymalarla süslenmiştir.
Directoire devrinde geriye doğru eğilen arkalık, Ampir devrinde kabalaştı, fakat Restorasyon devrinde yeniden yuvarlak ve ince şekiller aldı. XIX. yy. da kapitone modası çıktı. Modern üslupta kafes oymalı arkalıklara dönülmüştür. XX. yy. da çok değişik biçim ve -boyutlarda olan arkalık, çoğu zaman oturulacak yerle aynı parçadan (ağaç, madenî çubuk, kamış, bez veya plastik) yapılır ve üzerinde herhangi bir süs yoktur.